Hayalim Bi' Çiftlik

Niteliğe Yatırım Yapanlar… – Adana

Murat – Beyhan Ulusoy çifti Adana’da kurdukları keçi çiftliğinde, fark yaratmanın arayışı içinde…

Varlığını ve misyonunu çok önemli bulduğumuz, Cem Seymen-vari bir giriş yapalım bu röportaja: Türkiye’de tarımı bir sonraki seviyeye taşıyacak olanlar, farklı düşünen, niceliğe değil niteliğe yatırım yapan genç çiftçiler.

 Yani Murat ve Beyhan Ulusoy çifti gibi çiftçiler…

 Bu genç çiftin, Adana’nın merkez Çukurova ilçesinde bulunan ‘Kuruçeşme’ adını verdikleri çiftliklerinde bugün 400’e yakın Halep keçisi bulunuyor. Dondurma yapma isteğiyle başladıkları yolculuk onları bir keçi çiftliği sahibi olma noktasına taşımış.

 Ulusoy çiftinin hikayesi bu…

Neredesiniz ve hayatınızın bu noktasına nasıl vardınız ?

Bir keçi çiftliği sahibiyiz. An itibariyle Adana’da 200’ü sağmal 400 keçimiz var. Güzel gıdaya, düzgün yeme-içmeye eskiden beri özel bir ilgimiz vardı. Bir gün “biz gıda üretmeliyiz, bir ucundan bu işin mutfağına girmeliyiz” diye düşünmeye başladık. “Ne yapalım, ne yapalım” derken bizim için de bu coğrafyanın insanları içinde özel bir yeri olan süt ürünlerine ve hatta daha da spesifik olarak dondurmaya el atalım istedik. Reçetesi iyimser bir ifadeyle unutulmak üzere olan bir Maraş dondurmamız var bizim. Bugün en “Maraşlıyım” diyen dondurma bile yeterince Maraşlı değil çünkü. Malzemeyi tedarik edelim ve gerçek bir dondurma üretelim dedik.

Ana malzeme süt tabii. Sütü nereden alacağız arayışına girince istediğimiz kalitede bir ürün yapabileceğimiz süt bulamadığımızı gördük. Her yerde ürün kalitesiyle ilgili sorunlar vardı ve kalite ödün verebileceğimiz bir şey asla değildi. Hal böyle olunca işin hayvancılık kısmına inmemiz gerekti. Hayvanı düzgün besleyebilmek için yemi üretmek gerekti. Derken derken kendimizi çiftçilik, hayvancılık ve hatta mandıracılık yaparken bulduk. Şu an çiftliğimizin içinde sadece kendi sütümüzü işlediğimiz ve geleneksel yöntemlerle süt ürünleri ürettiğimiz küçük bir mandıramız var.

Neden Adana’da yapıyorsunuz bu işi ?

Bu işi Adana’da yapıyoruz çünkü köklerim Ege’de olsa da ben Adanalıyım, burada doğdum büyüdüm. Bu coğrafyaya bir borcum  olmasının yanı sıra bu bölge otlayan hayvancılık yapmak için çok elverişli. Biz kaliteli, doğru düzgün içerikli süt istiyoruz diye bu yola girdik. Merada otlatma bu işin olmazsa olmazı. Zaten bölge keçiciliğin yapıldığı, bu işe uygunluğunu hali hazırda göstermiş bir bölge. Ayrıca bölgenin unutulmaya yüz tutmuş pek çok peyniri var. Bu reçeteleri de tamamen unutulmadan tekrar canlandırmak ve coğrafi işaretli ürünler üretmek de hedeflerimiz arasında. Bütün bu orta vadeli hedeflerimizin dışında Çukurova bölgesinin yerel türü olan Halep keçisi ile bir ıslah çalışması yaparak bölgedeki keçi yetiştiriciliğini tekrar canlandırmayı hedefliyoruz. Amacımız bölgede Halep keçisi için kaliteli bir damızlık tedarikçisi olabilmek.

Hangi işleri bıraktınız ? Ya da ayrıldınız ?

Ben dil bilimi okudum, üzerine işletme ve pazarlama yüksek lisans. Tekstil üzerine aile işimiz var, orada çalıştım. Beyhan eczacı. İlaç sektörü ve serbest eczacılıktan terk.

Nasıl bir iş rutininiz var. Ev ve çiftlik arasında mesafe var çünkü. Keçilerden ayrılabiliyor musunuz ? Bakıcılar mı tuttunuz ?

Biz şu an çiftlikte yaşamıyoruz. Çiftlik evimize yaklaşık yarım saat mesafede, gidiş-geliş yapıyoruz. Ben hayvancılık kısmıyla ilgileniyorum. Yemin yetiştirilmesinden başlayarak hayvanlarla ilgili her şeyle. Sütü elde edip mandıranın ellerine bırakıyoruz. Oradan itibaren de Beyhan’ın sorumluluğu başlıyor. Elbette bakıcı ailemiz ve ayrıca mandıra içinde çalışanlarımız var. Birebir her işe el attığımız çok olsa da iki kişi altından kalkılabilecek bir iş yükümüz yok.

Bu işi Adana’da yapmaya karar verdikten sonra ilk ne yaptınız ?

İlk olarak yurtiçi ve yurtdışında pek çok örnek çiftlik gezdik. Bu arada bu işi yapabileceğimiz uygun bir arazi arayışına girdik. Arazi bulunduktan sonra hemen bu iş için en önemli kaba yem kaynağı olan yoncayı 140 dekarlık alana ektik. Farklı kaynaklardan hem damızlık tedarikçilerini değerlendirmek hem de işi öğrenmek amaçlı 75 baş sağmal keçi aldık. Böylece ilk adımı atmış olduk.

Hibelerden ve kredilerden yararlandınız mı ?

Hayır, henüz bir teşvikten veya krediden yararlanmadık. Teşvikten en doğru şekilde faydalanmak ve gereksiz yatırımlar yaparak hem kendimizin hem de devletin kaynaklarını boşa harcamamak için ihtiyaçların geçtiğimiz 3 sene içinde olgunlaşarak ortaya çıkmasını istedik. Aksini yaparak iş hakkında çok bilgi sahibi olmadan pek çok gereksiz şey alarak bunları hiç kullanmayan pek çok işletme gördük. Ülkenin kısıtlı kaynaklarının bu şekilde çarçur edilmesi bizleri çok üzüyor.

İşletmeyi kurarken nelere dikkat ettiniz ?

murat_ulusoykeciftligi2
Beyhan Ulusoy

Bir kere günlük olarak gidip gelebileceğimiz mesafede, hakim rüzgarı iyi alan ama kuzeyi korunaklı, uygun yükseltide, otlatma alanlarına yakın bir arazi seçtik. Kendi kaba yemimizi üretimimizi kendimizin yapabileceği büyüklükte bir arazimiz olsun istedik. Başlangıç için düşük maliyetli barınaklar yaptık. Burada en az yatırımla modern işletmelerde yapılabilecek uygulamaları işletmemizde yapabilir olmaya çalıştık. Mesela ıslah çalışmaları için gerekli kayıtları tutabilmek için mekanik de olsa süt ölçerli bir sağım makinesi aldık. İşletmede farklı beslenme ihtiyacı olan hayvanlar için farklı bölmeler yaptık. Meramızı da bu bölmelere göre ayırdık.

Ne üretmeyi düşünüyorsunuz ?

Çiftliğin bünyesinde küçük bir mandıramız var. Burada sadece kendi sütümüzü işliyoruz. Şu an dışarıdan ticari maya kullanmadan kendi mayalarımızla bir kaç çeşit geleneksel keçi peyniri, yoğurt, tereyağı ve günlük pastörize süt üretimi yapıyoruz. Ayrıca kendi formülize ettiğimiz keçi sütü sabunlarımız da var. İleriki zamanlarda iklimledirilmiş koşullarda dinlendirilerek olgunlaştırılmış daha artizan peynir çeşitlerini ve geleneksel türk dondurması üretmeyi planlıyoruz.

Avrupa’daki sistemi de yerinde gözlemlediniz. Aradaki farkı nasıl tanımlarsınız ?

Türkiye’de modern yöntemler kullanarak yapılan küçükbaş hayvancılık işletmeleri son yıllarda çoğalmaya başladı. Bizde küçükbaş hayvancılık kültürü merada otlatma ile geleneksel yöntemlerle yapılıyor. Avrupa’da entansif diye adlandırılan kapalı hayvancılık işletmelerine sıklıkla rastlıyoruz. Bence iki yöntemin de kendilerine göre olumlu yanları var. Bunları alıp bir potada eritebilmek hem sağlıklı ürün elde etmek hem de karlı hayvancılık yapabilmek için şart.

Gelecekte kendinizi nerede görüyorsunuz ?

Önümüzdeki 5 – 6 sene içinde ıslah çalışmalarımızı tam istediğimiz seviyeye getirdiğimiz 900 başlık bir elit sürüye sahip olmak istiyoruz. Bu aşamadan sonra da artık bölgede bu işi yapabilecek çiftçilere bakabileceği kadar hayvan tedarik edip onlarla sözleşmeli olarak çalışmayı planlıyoruz. Bunu yaparken çalıştığımız çiftçilere veterinerlik, danışmanlık ve düzgün yem tedariği konularında da gerekli bilgiyi sağlamayı düşünüyoruz. Bu sayede hem bölgede keçicilik hak ettiği yere gelecek hem de kırsaldan şehire göç tersine çevirilebilecek.

Bir Soru Sorun

yorum

Son aktif üyeler

Şu an yakınlarda aktif olan üye yok

Üyeler

Henüz kimse kayıt olmamış!

Çevrimiçi kişiler

Şu an çevrimiçi kullanıcı yok