Taksim Tüyap’ta bulunan ve içinde TRT stüdyolarının da bulunduğu alana bir şehir müzesi yapılması planı artık konuşulmuyor bile… Rafa çoktan kalkan o projenin mimarı olarak konuşulan isimse Frank Gehry’ydi. Panama’ya bu muhteşem eseri bırakan Gehry…
Panama küçük bir ülke… Ancak üzerinde yaşayan 3.5 milyon insana karşın, tüm Kuzey Amerika kıtasından daha fazla memeli türüne ev sahipliği yapıyor. İşte bu müthiş bio-çeşitliliğe vitrin olması için de başkentin en güzel noktalarından birine bu sanat eseri müze inşa edildi.
Bio-Müze ismi verilen müthiş yapı ünlü mimar Frank Gehry imzalı… Bu ayrıca Gehry’nin Güney Amerika’daki ilk eseri…
BioMüze’nin sıradışı çatısı, ülkedeki bio-çeşitliliği simgeleyen çeşit çeşit renklerdeki panellerle kaplı…
Müzenin lokasyonu da çok özenle seçilmiş. Bir yanda Panama şehri, diğer tarafta Pasifik Okyanusu ve Panama Kanalı bulunuyor. Kanal çevresindeki yeşil alanın ismi de bir o kadar güzel; Bioçeşitlilik Parkı…
Mimar Gehry, binayı tasarlarken, Karayipler’deki yaygın mimari modelinden etkilenmiş. Renkli panellerden oluşan çatı, şehri sık sık vuran tropikal yağışlara karşı da bu şekilde tasarlanmış.
Not: Gehry’ye böyle bir şehir müzesi yaptırmak, İnan Kıraç‘ın uzun süre projesiydi. 450 milyon dolara, bugün de orada olan TRT stüdyolarını satın alıp, Gehry’nin çizimini tamamladığı projeyi Haliç manzaralı bir müze olarak İstanbul’a kazandırmak istiyordu. Ancak….